Biranın kalbe etkisi
Alkol Alkolün Kardiyovasküler Sistem Üzerine Etkileri Araştırmaların büyük çoğunluğunun ortak görüşü kardiyovasküler sistem üzerine çok az miktarda alkol tüketiminin faydalı olduğu; fazla tüketiminin ise sağlığı olumsuz etkilediği yönündedir.
Son Yazılar
Çalışmalarda kardiyovasküler yararın günde kadeh alkollü içecekle görüldüğü belirtilmiştir. Sigara ile alınan alkol miktarı arasında pozitif birliktelik bilinmekte olup düzenli alkol alımının koruyucu etkileri artmış sigara içiminin riskinin eklenmesiyle en aza iner. Bazı çalışmalarda şarap tüketimi ile koroner biranın kalbe etkisi hastalığına KAH bağlı ölüm arasında güçlü bir ters ilişki olduğu, buna karşılık bira ve diğer içkilerde biranın kalbe etkisi geçerli olmadığı ileri sürülmüştür.
Fransız toplumunda kolesterol ve biranın kalbe etkisi yağlardan zengin beslenmenin yaygın olmasına karşın KAH prevalansinda beklenen yüksekliğin olmaması yaygın şarap tüketimine bağlanmış olup kırmızı şarap lipoprotein oksidasyonunu önleyen resveratrol ve flavanoid gibi çok sayıda polifenol bileşimler içerir ve çalışmalarda bu etkinin, aspirine benzer şekilde oluştuğu trombosit agregasyonunu azaltıcı bildirilmiştir.
Her ne kadar şarabın antioksidan ve antitrombositer etkileriyle ilgili birçok çalışma, bira ve diğer alkollü içeceklerden daha fazla yararlı olduğunu bildirse de tatmin edici ek faydalar tespit edilmemiştir. Birçok çalışmada alkol tüketim derecesi ve KAH arasında "U" veya "J" seklinde bir ilişki olduğu belirtilmiştir.
Günde kadeh içki tüketiminin KAH riskini azalttığı ancak daha fazla alkol tüketiminin KAH riski üzerine faydalı etkisi olmadığı ispatlanmıştır. Önerilen faydalı etkilerinin yanı sıra alkol tüketiminin kalp üzerinde bilinen kötü etkileri kardiyomiyopati bir çeşit kalp kası hastalığı hipertansiyon, hemorajik inme felçkardiyak aritmi ve ani ölümdür.
Bir bardak biranın kalbe faydası
Bu yan etkilerin çoğu, kronik alkol alımı olarak tanımlanan günde üç kadehten fazla, uzun süreli alkol tüketimlerinde görülmektedir. Akut alkol tüketimi de kardiyovasküler sistem üzerine kalp kasının gevşeyememe kusuru daha sonrada kalp kasının kasılamama kusuru ile ilişkili hastalıklara yol açar. Alkol tüketimi başlıca üç temel mekanizma ile kalp kası hasarına yol açabilir: muhtemel direkt toksik etki, biranın kalbe etkisi etki tiamin eksikliği sonucu ve daha nadiren alkollü içeceklere eklenen kobalt gibi maddelerin neden olduğu toksik etkiler.

Orta derecede alkol kullanımının östrojen seviyelerini artırarak bu etkiyi gösterdiği bildirilmiştir. Sinirli sayıda yapılan çalışmalar diyabetli, hipertansif ve daha önce miyokard infarktüsü geçirmiş yüksek riskli hastalarda orta derecede alkol kullanımıyla daha sonraki kalp-damar tıkanıklığı riskinin daha düşük olduğunu göstermiştir.
Ancak alkolün göğüs ağrısı olan hastalarda egzersiz toleransını düşürdüğünü; doza bağımlı olarak kalbi besleyen damarlarda spazma neden olduğu; kalp hızı ve sistolik kan basıncını arttırdığını, pıhtılaşma eğilimini arttırdığını gösteren çalışmalar da bulunmaktadır.

Bu yüzden yüksek riskli grupta orta derecede alkol kullanımının biranın kalbe etkisi konusunda net klinik veri bulunmamaktadır. Alkol tüketimi gençlerde ve genç erişkinlerde hiçbir zaman koruyucu bir metot olarak önerilmemelidir. Bu yaş grubunda otomobil kazaları, travma ve intihar girişimleri ölüm nedenlerinden olup, alkol kullanımının bunların sıklığını arttırabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Sonuç olarak alkolün kardiyovasküler sistem üzerine faydalı etkisini destekleyen kanıtlar da mevcuttur ancak alkol kullanımı koroner arter hastalığına faydalar yanında başka riskleri de beraberinde getirebilir.
Hala açıklığa kavuşmamış kompleks etki mekanizmalarının tam olarak anlaşılmasıyla alkol tüketiminin bireyselleştirilerek şekillendirilmesi daha doğru olacaktır.

Günde bir kadeh içki alanlarda kan basıncında hafif düşme olduğunu göstermekte ancak genel olarak orta derecede alkol kullanımının kan basıncı üzerine olumlu etkisi yoktur.
Orta derecenin üzerinde alkol tüketimi hipertansiyon açısından açık bir risk oluşturmaktadır.
Bira reddetme nasıl
Orta derecede alkol tüketiminde ise çalışmalar çelişkili olmakla birlikte alkolün inme üzerine etkisinde ırk, etnik köken, yaş, cinsiyet, içme şekli ve içki tipi gibi birçok faktör rol oynamaktadır. Not: Her bir içkinin ne oranda alkol etanol içerdiğini tanımlamak zordur ancak; Bir kadeh bira ml ortalama Çoğu kez herhangi bir içkinin bir kadehinden bahsedilirken g etanol içerdiği kabul edilmektedir.

Alkol Bırakma Yöntemleri Antabus Tedavisi: Antabus veya benzeri ilaçlardan biri hastaya verilince hastada kriz meydana gelir. Baş dönmesi, göz kararması, tansiyon düşmesi, vücutta kızarıklık, terleme, ateş başması, uyuşukluk, kalp atımında hızlanma gibi belirtiler meydana gelir.
Kişi paniğe kapılır, ölüm korkusu hisseder.

Tedavi, hastanın alkol arzusu kayboluncaya kadar sürdürülür. Nefret Terapisi: Emetin ve apomorfin gibi maddelerden şartlandırma esasına dayanır.
Fazla alkol kalbe düşman
Enjeksiyon sonucu oluşan bulantıdan önce hastaya alkol verilmekte böylece alkolün kokusu, görüntüsü ve tadının, kusma ile ilişkilendirilmesi sağlanmaktadır. Bu işlem tekrarlandıkça, klasik koşullanma sayesinde amaca ulaşılmakta, hastanın içkiden nefret etmesi ve tiksinmesi sağlanmaktadır. Psikoterapi: Kişi alkolün yol açtığı zararlara karsı uyarılır.
Hastalık yıllardır gelişiyor. Özellikle, bira kullanımının ilk 10 yılında, kalp ve baş ağrıları, kötü uyku, aşırı terleme gibi belirtiler gözlemleyebilirsiniz. Daha uzun biranın kalbe etkisi bira alkolizminde, nefes darlığı, öksürük, kalp ritmi bozuklukları ve karaciğerdeki artış ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Bir kişi 20 yıldan fazla bir süredir aktif olarak bira kullanıyorsa, vücutta geri dönüşü olmayan değişiklikler meydana gelmeye başlar. Alkolik kardiyomiyopati tanısı Çoğu durumda, sözde bira kalbi sendromunun semptomları, kardiyovasküler sistemin diğer hastalıklarının semptomlarına benzer olduğundan ve hastalar, hekime düzenli bira içilmesi hakkında bilgi sağlamadığı için, böyle bir hastalığı teşhis etmek zordur.
Bunlardan kurtulmasının alkol almamaya bağlı olduğu hatırlatılır. İradenin güçlenmesine yardım edilir. Sosyoterapi: Alkol konusunda eksiksiz bir tedavi programı genellikle, kişinin yaşamını ve çevresini değiştirmeye yönelik çalışmaları da içerir. Bu da sosyoterapilerle ve diğer bazı biranın kalbe etkisi mümkündür. Hipnoterapi: Metodun esası ya kişinin biranın kalbe etkisi zevk almadığını ya da içince hasta olacağını telkin etmektir. Hasta bu gibi telkinlere uzun süre dayanamamaktadır, alkolü bırakmasi sağlanılır.