Kolesterol hipertansiyonu. Kolesterol
Haberin Devamı Yazdıklarınız çok önemli, kolesterol hipertansiyonu yaygın ama bir o kadar da acı bir gerçeği yansıtmakta. Çok sık tanık olduğum gerçekleri paylaşmak ve sizler aracılığıyla farkındalık yaratmaya bir hekim olarak katkıda bulunmak isterim.
Kolesterol ve yüksek tansiyonu düşüren kür
Kalp ve damar hastalıkları kalp krizi ve felç dünyada ve özellikle ülkemizde erişkinlerde en kolesterol hipertansiyonu görülen ve en çok ölüme sebep olan hastalıklardır. Bu hastalıklara bağlı erken ölümlerin önemli bir kısmı uygun ve yeterli tedavi ile önlenebilir. Koruyucu önlemler öncelikle hastanın ve toplumun bilgilendirilmesi esasına dayanır.

Kalp ve damar hastalığının sebepleri genetik ailesel yatkınlık başta olmak üzere, sigara, hipertansiyon, yüksek kolesterol, fazla kilolu olmak, şeker hastalığı ve hareketsiz yaşamdır. Kalp damar hastalıklarını önlemenin bilimsel olarak kanıtlanmış yolu yukarıda sayılan tüm bu risklere karşı önlem almak ve bu riskleri tedavi etmektir.

Riskli hastalarda hipertansiyonu ve yüksek kolesterolü tedavi etmekle kalp krizinin ve felcin önlendiği ve hatta ölümlerin azaltıldığı bilimsel olarak açık bir şekilde kanıtlanmıştır. Oysa ülkemizde özellikle kolesterol tedavisi konusunda ciddi ve gereksiz bir kafa karışıklığı yaratılmıştır. Kolesterolü yüksek herkese kolesterol ilacı vermek elbette gerekmez; ancak bilimsel çalışmalar kimin, ne zaman hangi limitten sonra tedavi olması gerektiğini net olarak ortaya koymuştur.
Dünyada bu konuda tartışma yoktur.
Oysa tüm bu risklerin değerlendirilmesi ve hastayla paylaşılması, hastanın ikna edilmesi hastaya zaman ayrılmasını gerektirir. Bunları yorumlamaya ve hastayla tüm bu paylaşımlarda bulunmaya hekimin zamanı yoktur.
Kan Kolesterol ve Trigliserid düzeyleri kalıtsal ve çevresel faktörlerin bir bileşimidir. Yağların emilimi, karaciğerde işlenmesi, yapılması, hücreler tarafından alınması, hücreler yıkıldıktan sonra karaciğer tarafından geri alınması çok karmaşık bir olaylar zinciridir. Bu zincirin çeşitli halkalarında doğuştan oluşabilen farklılıklar kişilerde yağların kan düzeylerinin de farklı olmasına yol açarlar. İkinci önemli faktör de beslenme şeklidir. Günlük besin tüketimindeki yağ miktarı kişinin kalıtsal özelliklerine göre değişen oranda kan düzeyini belirler.
Eğer sağlık alanında ve tıp eğitiminde gereken iyileştirmeler yapılmazsa genç hekimler bu şekildeki işleyiş içinde eğitim almış olacaklardır ki doğruyu işaret edeceklerin sayısı gelecekte daha da azalacaktır.
Yeterli ve doğru bilgiyi paylaşabilirsek, farkındalık yaratabilirsek, herkesin kendine özgü riskini azaltıp tedavi edebilirsek ve sağlıklı bir yaşam tarzını idame edebilirsek kalp krizi riskini işte o zaman azaltabiliriz.

Kalp ve Beyin Sağlığını Koruma ve Araştırma.